DENİZE ŞARKI

DenizÜç tarafım seninle kaplı olsa keşkeDördüncüde arkada bıraktıklarımKim olduğumu öğrendikçeGüneş arkamda batıyor yarım yarım DenizTüm yükleri taşı götür uzaklaraBırak bana kalsın umutlarımSana baktıkça yaşayacağımAsla ama asla hikayemi bırakmayacağım yarım DenizSeni seviyorum, demezsin sevmeKötü bir söz var mı ki dalga dediğin dilindeBak kayaların arasında yürüyorum Düştüğümde beni yutup boğmazsın umarım Kimi zaman, Beşiktaş vapuruna depar attımKimi…

SEVDA BÖYLE DEĞİL

İnsan bir başkasıyla var oluyor. Başka birinin varlığıdır, var olduğumuzun kanıtı. İki kişinin bulunduğu her yerde iletişim, ilişki başlayacaktır. Bizler yakın ilişkilere ihtiyaç duyan sosyal varlıklarız ve sosyal kimliğimizi var etmenin tek yolu da  ilişkiler oluyor. Nasıl ki bir başkası olmadan ‘ben’den bahsedemiyorsak yine bir başkası olmadan sevdadan da söz etmek mümkün değil. Doğa aşkı,…

SEVDA AĞACI

Kalbime yaslan, sönsün öfkenBiliyorum ki sevdiğimiz saatler bile müşterekHasta ellerinle bir kürek yüklenBir fidan ekelim yerin göğsünde yeşeren Yeşilli bozlu fidanDallı budaklı fidanOl aşkımıza nişanŞefkat ile yeşeren Yıldızlı geceyi çizerken boya yedimBenim kulağım hep biraz kesiktiMutsuzluğum sonsuza dek sürecek dedimBir ağaç yeşerip kehaneti silkti

SELENE

Uyu canımGözlerimden başka göz yok bedenindeUyuUyu EndymionDal adın gibi sonsuz sevgime Dağ ve denizde, ne kadar huzur varsa bu evrendeSenin uykunda, benim seyrimde, güzel sevgilimİç çekişle dolu bu acı yükünü taşıma emeliyleÇelik gibi olmalı kalbim, bilge olsam bile Hep genç ve güzelsin, bu bir lanet mi söyle?Seni bu hale ben getirdim, sadece izleyeyim diyeUyu, uyu…

GLADYATÖR

David Franzoni’nin hem senaryosunu yazdığı hem de yapımcılığını yaptığı, Ridley Scott’ın yönettiği filmimiz; Marcus Aurelius Commodus Antoninus’un Roma’da zalimce hüküm sürdüğü MS 180-192 yıllarından esinlenilerek yapılmıştır. Russell Crowe’u zirveye çıkaran film, Joker karakteriyle yaklaşık yirmi yıl sonra aynı zirveye çıkacak Joaquin Phoenix’in kendisini göstermesinde yardımcı olmuştur. Harry Potter’ın, Yüzüklerin Efendisi’nin yanında bu filmin görsel efektleri…

“VE YAŞAM SÜRÜYOR” FİLMİ ÜZERİNDEN: FUTBOL VE UMUT

“Ve Yaşam Sürüyor” (Zendegi va digar hich) 1992 yapımı İran filmidir. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini, İran Sineması’nın usta ismi Abbas Kiyarüstemi yapmıştır. Film; bir baba ve oğulun, 1990 yılında Kuzey İran’da gerçekleşen 7.4’lük depremin kalıntıları arasındaki yolculuğunu konu almaktadır. Film, depremden oldukça etkilenen Köker Köyü’nde geçmektedir. Abbas Kiyarüstemi’nin “Köker Üçlemesi” olarak adlandırılan serisindeki üç filmi…

İKİNCİ FİLMİ İLK FİLMİNDEN DAHA ÇOK SEVİLEN SERİLER

Öncelikle söylememiz gereken, bu listede sadece ikinci filmi ilk filminden daha iyi olan serileri sıraladık. Bir film fikrini ve karakterlerini oluşturduktan sonra ikinci defa o fikri masaya yatırmak, yenilemek, devam ettirmek, yıkıp baştan yapmak bizce zor bir meziyet. Ülkemizde neredeyse hiç örneği bulunmayan bu olay dünya sinemasında nadir de olsa karşımıza çıkıyor. Tabi bazı seriler…

UFUKTA

Hepimiz var olduğumuzu açıklama çabasıyla hikayelerimizi anlatıyoruz. Kimi zaman hikayelerimiz kendiliğinden yazılıyor, kimi zaman ise kıyıda köşede kalmış bazı hislerimizi, düşüncelerimizi kalıplara yerleştirerek bir hikayeye dönüştürüyoruz. Yaşadığımızı temsil edecek bu başkalaşmış hikayelere yüklenen anlamların, varılan yargıların tesirini kısa vadede gördüğümüzü iddia ediyor ve bu sihirli dokunuşun dinleyicilerimize aktarılmasını bekliyoruz. Belki de o yüzden çoğu zaman…

ÖTEKİNDE BEN

Sosyal medya uygulamalarının ve dijital film/dizi platformlarının oldukça yayılmasıyla günümüzde televizyon yayınlarından uzak kalmış olabiliriz.  Yine de yayınları takip etmeyenler bile birçoğundan sosyal medya sayesinde haberdar olabiliyor. Toplumu yansıtan ve aynı zamanda şekillendiren, önemli bulduğum TV yayınlarını irdelemeyi erteleyerek yalnızca gündüz programlarından birine değinmek istiyorum. Geçenlerde ‘Bir Şansım Olsa’ adlı bir program ile karşılaştım. Bu…

BACK STREET CRAWLER: PAUL KOSSOFF

Altmışların ortaları ve sonları British blues için bir dönüm noktasıydı. İnsanlar artık, pop ile rock’ı ayırmaya başlamış, Blues sanatçıları da pop etkilerini azaltarak, kendi virtüözitelerine güvenmeye başlamıştı. Tabiri caizse klasik çağdan romantik çağa geçercesine hummalı bir çalışmaya başlamışlardı. Birleşik Krallık hepimizin hayranı olduğu grupların doğuşuna şahitlik etmiş olsa da yazının konusu; Cream’in, Fleetwood Mac’in, Ten…